90’lı yılların sonlarına rastlayan ve meslek lisesi hayatıma devam ettiğim dönemlerde hasbelkader elime geçen bir Harita Bülteni dergisini dün gibi hatırlıyorum. Birkaç yıldır taşrada eğitimini görmüş olduğum mesleğin formüllerden ve ölçü aletlerinden ibaret olmadığını göstermişti bana bu dergi… Yazılım ve alet firmalarının renkli reklamları bir yana, yurdumdaki mesleki sorunlardan, sosyal etkinliklerden bahsediyordu, etkilenmiştim… Hemen okuldan bulduğum bir daktilo ile yazmaya başladım. Mesleğimin dünyasını yansıtan ve aylık yayınlanan bu dergiyi derhal ben de edinmeliydim. Ücretini de ödeyerek bu aylık dergiye abone olmak adına Harita Kadastro Mühendisleri Odası’na gönderdiğim yazıya cevap olarak gelen mektupta şöyle yazıyordu: “Harita Bülteni dergisi, odamız tarafından sadece üyelerine verilmek üzere bastırılmaktadır.”…

Anadolu’daki genç haritacı adaylarının heyecanları tarifsizdir. Bir şeyler öğrenmenin coşkusu mu, yoksa hayata gerçekçi ürünler bırakma duygusu mudur bilinmez… Onlara sunduğunuz her yeni oluşum, mesleğe daha sıkı tutunmalarını, mesleği benimsemelerini sağlayacaktır. Meslek içi diyaloglarda hep bu mesleğin fazla tanınmadığı, ne iş yaptığımızın halk tarafından tam olarak algılanmadığı söylenmekte ve çözüm önerileri üretilmekte. Kimisi insanlara gösterilecek bir video filminin, kimisi basılı evrakların,  kimisi de sanal alemin bu işte çok önemli olduğunu söylemektedir. Şüphesiz ki bütün yöntemler bu amaç için iyi birer örnek olacaktır. Ancak üniversitelerimizde öğrenim gören ve mezun olan yüzlerce harita öğrencisini mesleki dayanışma içerisinde “kazanmak” bence atılması gereken ilk adım olmalı. Onlara bizden biri olduklarını hissettirebilmek çok önemli. Ülkemizde var olan “belediye-kadastro-büro” üçleminin kendi içlerinde yaşadıkları dayanışma sıkıntıları ve çekişmeleri biliyoruz. Gerek yönetmeliklerdeki açıklar, gerekse insan egosundan kaynaklanan “baskın çıkma” eylemleri haritacılığı sosyal açıdan olumsuz etkiliyor. Doğru verilmiş bir eğitimin yanında kazandırılacak olan sosyal yapı mesleğimizin temellerini daha sağlam kılacaktır.  Yapılacak etkinliklerden tutun da onlara gerek yazılı medyadan gerekse internetten ulaşmak,  mesleğe atıldıklarında daha sağlam bir temele sahip olmalarına yardımcı olacaktır. Kendilerine olan güvenleri pekişmiş olacak, sektördeki rollerinin önemini daha iyi kavrayacaklardır.

Zonguldak Karaelmas ve Yıldız Teknik Üniversitelerinde düzenlenen “Harita İş Günleri”  etkinlikleri kapsamında öğrenciler ile iletişim içinde olmanın güzelliğini bir kez daha anladık. Özellikle “Genç Haritacılar” ın sunumu karşısında tüylerim diken diken olmuştu. On yıl önce hissettiklerimi tıpkı bir ayna gibi tekrar yansıttılar bana. O kadar güzel başarı öyküleri vardı ki, ayakta alkışladık hepimiz. Keşke biz öğrenciyken de bu tarz etkinlikler olsaydı… Bu etkinlikleri organize eden, başta Kolones Bilişim’e, Harita Mühendisliği öğrencilerine ve emeği geçen bütün arkadaşlara bütün genç haritacılar adına teşekkür ediyorum, yüreğinize sağlık…

Haritakariyer.com ise mesleğe getirdiği yeni bakış açısıyla bu sosyal amaca çok güzel hizmet ediyor. Hakeza özel girişimler sonucu oluşan internet siteleri, forumlar ve basılı mesleki dergilerden sonra şimdi de Haberita ile bu misyon biraz daha güçlenecek. Paylaşım, “çoğalma” demek. Bu güzide amaç için elimizden geleni yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Aramıza hoş geldin Haberita!