Bursa’nın deprem risk haritası oluşturulacak.

17 Ağustos 1999 depreminden sonra hem halk daha bilinçli hareket ediyor hem de depremle ilgili çalışmalar artarak devam ediyor.  Zaman Gazetesi’nden Fatih Karakılıç’ın haberine göre Bursa il sınırlarından geçen fay hatlarının etkileri “Zemin Sınıflaması ve Sismik Tehlike Değerlendirme Projesi” ile belirlenecek. Konuyla ilgili protokol Bursa Büyükşehir Belediyesi ile TÜBİTAK-MAM arasında imzalandı. Zemin Sınıflaması ve Sismik Tehlike Değerlendirme ile Bursa’nın deprem risk haritası oluşturulacak ve kentin jeolojik ve jeofizik verileri ortaya çıkmış olacak.

Bursa’nın genelindeki tehdit oluşturabilecek kırık zonları ve belirlenecek olan derin ana kaya yapısında incelemeler yapılacak 910 bin dolar değerindeki bu projenin 700 bin doları Bursa Büyükşehir Belediyesi, 210 bin doları ise TÜBİTAK-MAM tarafından karşılanacak. TÜBİTAK-MAM Enstitü Müdürü Doç. Dr. Sedat İnan projenin teknik detayları hakkında şu bilgileri verdi: “Bursa’da İnegöl’den gelen fay kırığı var. Çalı-Mustafakemalpaşa yönündeki fay kırığı ve İznik-Gemlik fay hattı var. En önemlisi de Marmara Denizi’nin ortasından geçen Marmara ana fay hattı var. 6,5 şiddetinden büyük bir deprem yaşandığında Bursa’yı ciddi derecede etkiler. Ancak nereyi nasıl etkileyeceğinin cevabı yok. Yapılacak bu araştırma ile Bursa’da hangi zeminin hangi deprem dalgasıyla ne kadar etkileneceğini tespit edebileceğiz. 3 yıllık bir çalışma sonucunda Bursa’nın deprem risk haritası ortaya çıkacak. Ayrıca bu çalışmalar sayesinde Büyükşehir Belediyesi’nde deprem konusunda tecrübeli bir ekip oluşacak.”

Özellikle 1999 depreminden sonra harita mühendisleri de depremle ilgili çalışmalarda daha fazla yer almaya başladılar. Haritakariyer.com’a verdiği röportajda “Televizyona baktığımız zaman pek çok deprem uzmanı konuşma yapıyor, şu ana kadar hiç jeodezici çıkıp da daha konuşma yapmadı. Hâlbuki ölçümlerde en aktif rol alan jeodezicilerdir.” ifade ederek haritacıların depremdeki önemini vurgulayan Doç.Dr. Uğur DOĞAN, deprem çalışmalarında GPS’in kullanımı ile jeodezicilerin bu alana katkılarının artmaya başladığını söylüyor.

Doç.Dr. Uğur Doğan, “Jeodeziciler deprem çalışmalarında ölçümleri yapıyor, değerlendiriyor, analizleri çok iyi yapıyor ve deformasyonları buluyor ama yorumlamada da eksiklikler ortaya çıkıyor. Bundan dolayı yerkabuğu hakkında uzman olan jeolog, jeofizikçi gibi farklı disiplinlerle ortak çalışmamız gerekmektedir. Böylece bu konudaki eksiklerimizi birbirlerimize yardımcı olarak tamamlayabiliriz.” sözler i ile çok disiplinli çalışmanın da öneminin altını çiziyor.